spacex-nasa-iin-mahsur-kalan-astronotlar-derhal-dnyaya-geri-getirmelerini-trumptan-talep-ediyor

2006 yılında NASA astronotları Suni Williams ve Butch Wilmore, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görevlerini başarıyla tamamlamışlardı. Ancak bu başarı, astronotların Dünya’ya dönüş sürecinde beklenmedik bir dönemeç alacaktı. Bu noktada devreye Elon Musk ve SpaceX’in devam eden bir görevi girdi.

Başkan Donald Trump, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Musk ve SpaceX’e, Biden yönetimi tarafından uzaya terk edilen 2 cesur astronotu geri getirmeleri için görev verdiğini açıkladı. Bu astronotlar, 2024 yılının Haziran ayından beri uzay istasyonunda yaşamaya devam ediyorlardı ve aslında bahar aylarında Crew Dragon kapsülüyle Dünya’ya dönmeleri planlanmıştı.

Bu durum, Boeing’in Starliner uzay aracının yaşadığı sorunlar nedeniyle ortaya çıkmıştı. Starliner’ın iticileriyle ilgili yaşanan sıkıntılar, NASA’yı Williams ve Wilmore’un yörüngedeki kalış sürelerini uzatmaya zorladı. Ancak, Ağustos ayında, ajans, bu ikiliyi Starliner ile eve döndürmeye risk almayacağına karar verdi ve onları SpaceX Crew Dragon kapsülüyle geri getirme kararı aldı. Bu kapsül, Crew-9 görevini yapan şirketin Crew Dragon aracıydı ve Eylül ayında ISS’e fırlatılmıştı.

Ancak Trump’ın bu planı göz ardı ettiği ve Musk’ın da bu konudan önce bilgi sahibi olmadığı görülüyor. Musk, paylaştığı X gönderisinde, başkanın talebini referans aldı ve “Başkan, SpaceX’in, ISS’de mahsur kalan 2 astronotu en kısa sürede getirmesini istedi. Biz de bu görevi yerine getireceğiz. Biden yönetimini, onları orada uzun süre bıraktığı için kınamak gerek” dedi.

Ancak, bu durumun ne anlama geldiği henüz net değil. Crew-10 misyonunda görev alacak Crew Dragon’un, daha önce kullanılmış bir araç olmaması nedeniyle SpaceX’in ekstra zaman ayırması gerekiyor. Bu da Crew-9’un evine dönüş sürecini geciktiriyor. Ayrıca, Crew-10’un fırlatılması gereken tarihi öne çekmek, NASA için pek de uygun bir seçenek olmayabilir.

Musk ve Trump’ın bu talebi gerçekleştirmek için farklı senaryoları değerlendirebileceği belirtiliyor. Ancak, her iki ismin de Biden yönetimini suçlayarak astronotların uzun süre ISS’de kalmak zorunda kalmasını eleştirmesi, belki de politik bir oyunun işareti olabilir. Ya da belki de iki güçlü ismin, biraz eğlenmek için bir araya geldiği ve bu durumu abartarak gündeme taşıdığı düşünülebilir.

Sonuç olarak, NASA astronotlarının Dünya’ya dönüş süreci, beklenmedik bir şekilde siyasetin ve teknolojinin kesiştiği bir noktada bulunuyor. Ancak, son kararın ne olacağı ve astronotların ne zaman evlerine dönecekleri, hala belirsizliğini koruyor. Bu sürecin sonunda, uzay yolculuğunun zorlukları ve beklenmedik sürprizleri bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.