Maymunlar Konuşma ile Resimleri İlişkilendiriyor gibi Görünüyor
İnsan dilinin en önemli bilişsel temellerinden biri, algılarımızla algıladığımız gerçek dünya olayları ile bu olaylara atıfta bulunmak için kullandığımız sesler arasında ilişki kurma yeteneğimizdir. Bu sesler – kelimeler – dilin yapı taşlarıdır.
Bir araştırmanın yayınlandığı 12 Şubat tarihinde PLOS Biology’de yayınlanan bir araştırma, maymunların benzer yeteneklere sahip olabileceğini öne sürüyor. Araştırma, bu maymunların resimlerle kelimeler arasında ilişkiler kurabildiğini ve bu ilişkilerin farklı insanlar tarafından söylendiğinde dahi devam ettiğini ortaya koydu.
Araştırmanın ortak yazarlarından Luis Lemus, Popüler Bilim’e verdiği demeçte, birçok hayvanın birden fazla duyusal raporu bir gerçek dünya olayının bir parçası olarak anlama yeteneğine sahip olduğunu, bu yeteneğin çapraz modal uyum olarak adlandırıldığını söyledi. Ancak, bir kelimenin konusuna nasıl ilişkin olduğunu anlamak için gerekli olan soyut ilişkileri oluşturma yeteneğinin insanlarla sınırlı olduğunu belirtti.
## Araştırmanın Bulguları
Araştırma, maymunların bu tür ilişkileri öğrenme yeteneğine sahip olup olmadığını incelemek için bir dizi ses – insan kelimeleri veya maymun sesleri – çaldı ve her sesin ardından ekrandaki belirli bir resmi takip etti. Maymunların her sesi ilişkilendirmeyi öğrendiklerinde, farklı konuşmacıların seslerini duyarak ilişkinin devam edip etmediğini görmek için farklı konuşmacıların seslerini tanıttı.
## Yaşın Etkisi ve İleride Yapılacak Araştırmalar
Araştırma, maymunların yaşlarının, başlangıçtaki ilişkileri yapma hızını etkilediğini gösterdi. Ancak Lemus, bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Maymunların konuşamamasının, kelimeleri öğrenmelerini nasıl etkilediğine dair gelecekte yapılacak araştırmalar da önem taşıyor.
Bu çalışmanın, maymunların proto-dilsel ilişkiler geliştirme yeteneği üzerine yapılan araştırmanın kendisi kadar ilginç olduğunu belirten Lemus, “Kompleks bilişsel fenomenlerin maymunlarda incelenmesi, düşünme beyin mekanizmalarını anlamamız için önemlidir” diyor. Ayrıca, “bunun, demans, şizofreni ve dil afazi gibi ruh sağlığı sorunlarını anlama ve tedavi etme alanlarında potansiyel sonuçları olabilir.”
