Kuantum Dünyasında Zaman: Nasıl İşler?
Zaman, evrende sürekli ileri doğru akan bir kavram olarak karşımıza çıkar. Ancak, bu akışın nasıl oluştuğu ve neden sadece ileri doğru olmadığı, fizikçiler için hala bir sır olarak kalmaktadır. Andrea Rocco, İngiltere’nin Surrey Üniversitesi’nde teorik fizikçi olan bir araştırmacı, zamana dair bu gizemi çözmeye çalışıyor.
Kuantum mekaniğinde zamanın işleyişi konusunda yapılan araştırmalar, zamanda iki zıt yönün varlığını ortaya koymaktadır. Bu durum, açık kuantum sistemlerinde spontane bir şekilde ortaya çıkan iki zaman okunun varlığını göstermektedir. Bu, zamanın simetrisini koruyarak, çevrenin zamana dair bir ok belirlemediğini, aksine iki zaman okunun açık kuantum sistemlerinde doğal bir özelliği olduğunu göstermektedir.
Bu yeni çalışma, fizikçilerin zamanı anlama çabalarının henüz tamamlanmaktan uzak olduğunu gösteriyor. Michele Campisi, İtalya Ulusal Araştırma Konseyi’nin Nanobilim Enstitüsü’nde teorik fizikçi olarak görev yapan bir araştırmacı, bu çalışmayı cesur bir yaklaşım olarak nitelendiriyor ve zaman okunun kökenine dair garip, subjektif bir esneklik olduğunu belirtiyor.
Nicole Yunger Halpern, Amerika Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nde fizikçi olarak görev yapan bir uzman, zaman okunun asimetrik bir fenomen olduğunu açıklıyor ve bu durumun bir “görünür fenomen” olduğunu belirtiyor. Asimetrik bir zaman oku, bazı yönlerden “ortaya çıkan bir olgu” dur. Günlük deneyimlerimizde bunu tanıyabiliriz.
Bu çalışma, zamana dair sorularımızın belki de hiçbir zaman cevap bulamayacağını gösteriyor. James Cresser, emekli bir fizik profesörü, bu denklemlerin, bir tür zamansal iskele uyguladığımızı belirtiyor ve bu denklemlerle bir tür zamansal iskele uyguluyoruz.
Sonuç olarak, zaman kavramı, insan beyninin dünyadaki olayları anlamak için başvurduğu bir iskele olabilir. Ancak, olaylar kendileri bu iskeleye dayanmaz. Bu denklemlerle yaptığımız şey, başka bir olası zamansal iskele yerine bir tür zamansal iskele uygulamaktır.
Bu çalışma, kuantum mekaniğini anlama çabalarımızın hala tamamlanmaktan uzak olduğunu gösteriyor. Zamanın simetrisini koruyarak, zamana dair farklı bir bakış açısı sunuyor ve fizikçilerin bu alandaki çalışmalarına yeni bir perspektif getiriyor.