ergen-beyinleri-gelitiren-stn-dnme-yollar

Ergen Beyinleri Geliştiren Üstün Düşünme Yolları

Genç bir gazeteci olarak hayatıma dair bir anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ergenlik dönemi benim için doğal dünyaya duyduğum merakla şekillendi. Bu merak bir gün, büyükannesinin buzdolabında bir poşet inek gözü bulmasıyla zirveye ulaştı. Babam, benim görme duyusunu anlamak için bir mezbahada inek gözleri toplamama yardım etmişti. Kimseyi üzmek istememiştim, sadece görmenin nasıl işlediğini anlamak istemiştim. Yaşım gereği, nedenlerini, nasillerini ve değişimleri anlamaya ve sorgulamaya yönlendiğim bir dönemdi. Gözleme dönemimden bir süre sonra kendimi bir humanist ilan ettim ve boynuma dört inçlik bir barış işareti taktım. Kız kardeşimle birlikte, çeşitli küresel, yerel ve tarihsel haksızlıklara karşı duyduğumuz rahatsızlığı ifade etmeye çalıştığımız (itiraf edelim, biraz histrionik) halk şarkıları yazmaya ve seslendirmeye başladık.

Genç biri olarak, büyük okyanus dalgalarında yüzer gibiydim – izliyor, dinliyor, sorguluyor ve karmaşık kültürel ve duygusal bilgilerin anlamını çıkarmaya çalışıyordum. İnsanlar olarak biz kimiz ki ve ben kimim? Şimdi, 35 yıl sonra, hala bu sorulara ve ergenlerin tanıkladıkları ve deneyimledikleri şeyleri anlamaya çalışırken yaşadıkları zorluklara olan merakımı sürdürüyorum.

Uzman yorumlarına göre, ergenlerdeki bu genişleyen düşünme kapasitesi, gençlerin kendilerini, ailelerini, arkadaşlarını ve genel toplumu anlamalarını sağlar, kendi dünyadaki yerlerini hayal etmelerine yardımcı olur. Zamanla bu tür transcendent düşünme gençlerin zorluklara karşı direnç kazanmasını sağlar ve gençleri yaşam, iş ve ilişkilerden memnuniyet duydukları bir yolculuğa yerleştirir. Araştırmalarımız, neden ergenlerin toplumun en vizyoner ve idealist vatandaşlarından biri olabileceğini açıklamaya yardımcı olurken, ebeveynlerin, okulların ve toplumların gençlerin ne bildiklerine değil, nasıl düşündüklerine odaklanması gerektiğini gösterir.

Birçok gençler, insanlardan farklı olarak, kısa vadeli nedenleri değil daha geniş tarihsel, kültürel veya sosyal bağlamı düşünme kapasitesine sahiptir. Bu, beyin gelişimi açısından kritik sonuçlar doğuran bir farktır. İlk alıntı, bir suçun yakın nedenini açıklarken, kişilerin kendilerini güvende tutmaları ve değişen durumlara uygun şekilde tepki vermeleri için gereken odaklı düşünme türünü temsil eder. Ancak ikincisi, bireylerin yaptıkları şeylerin daha geniş tarihsel, kültürel veya sosyal bağlamını anlamalarını yansıtır.

Her genç, IQ puanından bağımsız olarak, bu tür zihinsel zaman yolculuğuna sahiptir. Gençlerin yansımalarını dikkatlice dinleyerek ve nöro görüntüleme tarayıcısında yattıklarında beyin aktivasyonlarını gözlemleyerek, meslektaşlarım ve ben, gençlerin bu tür anlamları genişleyen, duygusal açıdan güçlü, yansıtıcı düşünmeyle – ki buna transcendent düşünme diyoruz – beyinlerini gerçekten inşa ettiklerini keşfettik. Bu genişleyen soyut düşünme kapasitesi gençlerin kendilerini, ailelerini, arkadaşlarını ve geniş toplumu anlamalarını ve kendi dünyadaki yerlerini hayal etmelerini sağlar. Zamanla bu tür transcendent düşünme, gençlerin zorluklara karşı direnç kazanmalarını sağlar ve gençleri yaşam, iş ve ilişkilerden memnuniyet duydukları bir yolculuğa yerleştirir. Araştırmalarımız gençlerin toplumun en vizyoner ve idealist vatandaşlarından biri olabileceğini ve gençlerin büyümelerini gerçekten güçlendirmek için ebeveynlerin, okulların ve toplumların çocukların ne bildiklerine değil, nasıl düşündüklerine odaklanmaları gerektiğini gösterir.