Tümörler Nasıl Sinir Sistemini Kullanarak Büyümelerini Destekliyor?
Kanser, içeriden gelen bir düşman olarak ortaya çıkar. Vücudun kendi hücrelerinden biri hasar görür veya bozulur ve ardından anormal hücrelerinin kopyalarını oluşturmak için çoğalır. Bu sapkın hücrelerin büyüyen ordusu, yakındaki dokulara saldırabilir, onları hasar verebilir ve belirtilere neden olabilir.
Bu ihaneti derinleştiren şey, vücudun kendisinin de içeriliğe karışmasıdır. Kan damarları, tümöre oksijen ve besin sağlayarak büyür. Bağışıklık hücreleri kansere saldırmayı bırakabilir ve onu koruyabilir. Kanser, bu vücut sistemleriyle iletişim kurarak, onları kendi amaçlarına bükülmektedir.
Son zamanlara kadar, sinir sistemi bu ihanetlerin bir parçası olarak görülmemişti, hatta kanser beyinde başlıca konutunu kurmuş olsa bile. Sinir hücreleri sadece kanserin kurbanları olarak görülüyordu. Ancak son yıllarda, araştırmacılar, nöronlar ve kanser hücreleri arasındaki kimyasal ve elektriksel etkileşimleri keşfederek, bir tümörün büyümesini güçlü bir şekilde destekleyen bir alan olan kanser nörobilimini ortaya çıkardılar. Tümör, nöral ağları bile yeniden şekillendirebilir, böylece kritik yaşamsal desteği sağlamak için daha iyi konumlandırılmış olabilir.
Uzmanların Gözünden Kanser ve Sinir Sistemi İlişkisi
Bu ittifakı ortaya çıkaran keşifler, kanser büyümesini durdurmak için yeni hedefler sunmaktadır. Michelle Monje, ölümcül bir grup beyin kanserini inceleyerek, kanser nörobiliminin öncüsü olmuştur. Beyin kanserinin sinir sistemi üzerinde yıkıcı etkileri konusundaki en güçlü kanıtlar, büyük ölçüde Monje’nin çalışmalarından kaynaklanmaktadır. Ancak araştırmacılar, meme, prostat, pankreas, kolon ve cilt gibi diğer kanser türlerinde de hikayenin en azından bir kısmını tekrarlamışlardır.
Keşifler, kanser büyümesini başarıyla tedavi etmenin anahtarının, kanser ile sinir sistemi arasındaki iletişimi kesmek olabileceğine inanmaktadır. Bilim Amerikan, Monje ile nöronların ve kanser hücrelerinin birlikte çalışmak için kullandığı stratejiler ve bu ilişkiyi bozmak için ilaçların nasıl geliştirilebileceği veya yeniden amaçlanabileceği konusunda konuştu.
Kanser Nörobilimi ve Tedavi Perspektifleri
Monje, “Kanser ve sinir hücreleri arasındaki etkileşimlerin hedeflenmesi, kanser büyümesini kontrol altına almak için yeterli olacak mı?” sorusuna yanıt verirken, “Olasılıkla değil” diyor. Ancak “kötü huylu kanserlerin tedavisi için gerekli olacağını düşünüyorum. Beyin tümörlerine CAR T hücre tedavisi uygulayan biri olarak, bu immünoterapinin yetersiz kaldığı bir neden, bunların hızla büyüyen tümörler olmasıdır ve tedavi, tümörle başa çıkamaz. Ancak, tümörü büyümesini güçlü bir şekilde teşvik eden sinir sisteminin bu bağlantısını keserken, belki de yavaşlatmak, immünoterapinin kanseri geride bırakmasına izin verebilir,” diyerek kanser tedavisinde sinir sistemi etkileşimlerine odaklanmanın gelecekteki kanser bakımının önemli bir yönü olacağını belirtti.
Kanser nörobilimindeki ilerleme, alanın patlamasına neden oldu. Monje, “Kanser ve sinir sistemi etkileşimleri hakkındaki bu fikirlerin şimdi düşünülmesi çok heyecan verici. Gerçekten de onkolojinin eksik olan bir sütunu,” dedi.