Mercanlar Isınan Denizlere Karşı Nasıl Mücadele Eder?
Denizlerdeki mercanlar, ısınan suların tehlikeleriyle başa çıkmanın yollarını buluyorlar. 1980’lerin başında El Niño iklim olayının neden olduğu bir su ısınması, 90’ın üzerinde mercanı soluk, cansız bir şekilde beyaza döndüren bir kitle beyazlatma olayına neden oldu. Bu olay, mercanların içinde yaşayan fotosentetik alglerin artık onlarda yaşamayı sürdürememelerine neden oldu.
Son yıllarda ise, özellikle Pasifik Okyanusu’nda gerçekleşen güçlü El Niño olayları, mercanlara beklenenden daha az zarar verdi. 2015-2016 ısınma dalgasından sonra dalış yapan Miami Üniversitesi deniz biyoloğu Ana Palacio, bazı mercanların beyazlatmadan dirençli veya kurtarıcı olduğunu fark etti. Belki de, Palacio’nun düşüncesine göre, onlar uyum sağlamanın bir yolunu bulmuşlardı.
## Mercanların Doğal Uyum Yetenekleri
### Mercanlar Ve Termal Adaptasyon
Mercanlar genellikle yapışık oldukları mercan resiflerine bağlıdır. Daha serin sulara yüzerek gitmek bir seçenek olmadığı için, iklim değişikliğine karşı özellikle savunmasızdırlar. Ancak mercanlar aynı zamanda dayanıklıdır ve bilim insanları onların nasıl uyum sağladıklarını keşfetmektedir. Bazı mercanlar, ısıya daha dayanıklı türlerle algal kiracılarını değiştirir. Diğerleri, vücutlarında bulunan küçük tüylerle fazla zararlı oksijeni “savurarak” stres altındaki algler tarafından salınan zararlı oksijeni uzaklaştırabilir. Ve bazı bebek mercanlar, ısınan sulara dayanabilmek için kendi metabolizmalarını değiştirebilir. Bilim insanları, bu tür doğal adaptasyonları, bu kritik ekosistem belirleyicilerini koruma yarışında kullanmayı umuyorlar.
## Bilim Gazeteciliğine Destek
Eğer bu makaleden keyif alıyorsanız, ödüllü gazeteciliğimizi destekleyerek abone olmayı düşünebilirsiniz. Bir abonelik satın alarak, günümüz dünyasını şekillendiren keşifler ve fikirler hakkında etkili hikayelerin geleceğini güvence altına almış olursunuz. Palacio ve ekibi, 2015-2016 ısınma dalgasının ardından mercan resiflerini incelediklerinde, Doğu tropikal Pasifik’teki ana mercan resiflerini oluşturan belirli mercanların, genellikle içlerinde yaşayan algleri dışarı atıp daha dayanıklı olduğu bilinen başka türleri aldıklarını fark ettiler. “Suyun giderek daha ısındığı, ısındıkça alg topluluğunu değiştirmeye başlarlar ve bu ısıya dayanıklı alg simbiyontu olan Durusdinium glynnii ile daha fazla ilişkilendirirler” diye açıklıyor Palacio. Bu türün adı, “sert” veya “güçlü” anlamına gelen Latince “durus” kelimesinden gelmektedir. Sembiyotik alglerin çoğu, ısı stresi altında toksik düzeylerde oksijen üretir, bu da mercanları onları kovmaya zorlar. Ancak Durusdinium toleranslı seviyelerde tutabilir.
Ancak mercanlar her zaman fazla oksijenden kaçınmak için alg kiracılarına güvenmezler; bazen kendi “ellerine” bakabilirler. Cilia adı verilen küçük tüyler, aşırı oksijeni mercanların zarar görmeden biriktirme konusunda kendi kişisel havalandırma sistemleri gibi işlev görebilir. 2022’de Bremer Üniversitesi’nde o zamanlar bulunan deniz biyologları Cesar O. Pacherres ve Soeren Ahmerkamp, bu hızlı çarpan silianın, suyun içinde mikroskopik girdaplar oluşturarak oksijeni karıştırdığını ve zararlı birikmesini engellediğini gösterdi. Tüm mercanların bu havalandırma sistemine sahip olduğunu, ancak türler arasında ne kadar kullandıklarının değişebileceğini belirtiyorlar. Bilim insanları, bazı savunmasız mercanların -örneğin Büyük Mercan Resifi’ndekilerin- cılızlarını daha hızlı çarptıklarını yüksek sıcaklıklara yanıt olarak test etmeyi planlıyorlar.