Erkek Ahtapot Eşini Zehirler Mi?
Ahtapot erkeklerinin, dişilere kıyasla yaklaşık yarısı kadar büyük olduklarını biliyor muydunuz? Zehirli bir mavi çizgili ahtapotun (Hapalochlaena fasciata) ısırığı insanlar için acı verici, hatta hayati tehlike oluşturabilirken, yeni araştırmalar bu durumun sekiz kollu yumuşakçalar için günlük bir kur yapma ritüeli olduğunu gösteriyor. Ve erkek mavi çizgili ahtapotun durumunda, nörotoksin kaynağı, eşine karşı bir savunma mekanizması olarak işlev görüyor.
Cinsel kannibalizm, birçok mantis ve örümcek türünde belgelenmiştir. Erkekler için şanssız olsa da, post-cinsel bir öğün, dişilerin kendilerini ve yavrularını beslemek için gerekli olan hayati besin maddelerini sağlar. Bu uygulama, dişi cinsel dimorfizm gösteren hayvanlarda özellikle yaygındır. Cinsel dimorfizm, bir cinsin diğerinden daha büyük olduğu evrimsel bir özelliktir.
Cinsel dimorfizm gösteren hayvanlar arasındaki kannibalizm sadece böcekler ve örümceklerle sınırlı değildir. Bazı kabuklularda, yumuşakçalarda ve hatta ahtapotlarda da görülmektedir. Ve erkek mavi çizgili ahtapot genellikle dişiye kıyasla iki katı büyüklüğündedir, ancak eşleştikten sonra açlık krizlerine karşı savunmasızdır. Bazı türlerin erkekleri, kendilerini yemeye izin verirken, erkek mavi çizgili ahtapot bu fikirden pek hoşnut değildir. Queensland Beyin Enstitüsü’ndeki araştırmacıların son kanıtlarına göre, zehirli tükürükleri, ahtapotun hayatta kalma şansını artırmada genellikle kilit rol oynar.
Yeni bulgular, 10 Mart’ta Current Biology dergisinde yayınlanan bir çalışmada belgelenmiştir. Laboratuvar gözlemlerinde, bir ekip, erkek mavi çizgili ahtapotların kur yapmanın başlangıcında seçtikleri eşlerini aortlarına yakın bir noktadan ısırdığını bulmuştur. Birkaç dakika içinde, nörotoksin olarak bilinen tetradotoksin (TTX), dişinin sistemine dolarken solunumu yavaşlamaya başlar. Bu bir saat süren boğulma benzeri durumda, derisi soluklaşır, göz bebekleri küçülür ve dış uyaranlara karşı tepkisiz hale gelir. Erkek ise spermatoforunu (sperm paketi) dişiye aktarır. Ancak nefes alması yavaşlamaz, aksine solunumu dakikada 20-25’ten 35-45 nefese yükselir. Dişi ahtapot, TTX etkileri azaldıkça kısa bir süre sonra eşini itekler ve erkeğin güvenli bir mesafeye kaçmasına ek süre tanır.
Her iki cins de avlarını felç etmek ve kendilerini savunmak için TTX üretmesine rağmen, araştırmacılar erkek mavi çizgili ahtapotların tükürük bezlerinin dişilerinkinden üç kat daha ağır olabileceğini belirtmişlerdir. Ancak, yavrularının annesini öldürmek, üreme amacını bozar, bu nedenle ekip, dişi mavi çizgili ahtapotların muhtemelen TTX’ye daha yüksek bir tolerans geliştirdiğini düşünmektedir, yakın akrabaları olan mavi halkalı ahtapotlar gibi.
Bu heyecan verici keşifleri sağlayan araştırmacılar, doğada yaşayan bu ilginç yaratıkların gizemli dünyasını daha da aydınlatmaya devam ediyorlar. Ahtapotlar arasındaki cinsel ilişkilerin karmaşıklığını ve doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetmeye devam ettiğimiz sürece, bu tür araştırmaların önemi hiçbir zaman azalmayacak gibi görünüyor.