Uzay misyonları, uzak bir gezegene bir uzay sondasını göndermek için birçok halka yapmayı gerektirir. Bu manevralar, bir uzay aracının hedefine doğru fırlatılmasını sağlamak için devasa bir gezegenin etrafında sallanma anlamına gelir. Bu yolculuğun uzun bir parçası olan bu manevralar, uzay aracının ana misyonundan önce bazı bonus bilim yapma fırsatı olabilir.
Araştırmacılar, bu tür uçuşlar sırasında birçok önemli keşifte bulundu. Parker Güneş Sondası’nın Venüs’e yaptığı uçuşlar, bu tür gezegenler arası uçuşların en yakın gezegenlerine yapıldığını gösteriyor: Mars, Venüs ve tabii ki Dünya. Parker Solar Probe’un kameralarından biri, Venüs’e doğru uzanan değişiklikleri izlemek için Venüs’e doğru yönlendirildi. Bu görüntüler, Venüs’ün yüzeyine kadar inebilen Magellan uzay aracının 1990’larda gözlemlerinden farklılıklar ortaya koydu.
Bu tür hedefler Jupiter kadar heyecan verici ve büyük olmasa da. Cassini ve New Horizons misyonları sırasında Jupiter ile yapılan karşılaşmalar, bu görevlerin ana misyonları için bir tür “prova” işlevi gördü. Jupiter gibi büyük ve heyecan verici bir hedef için, bilim insanları uzay aracının uzun yolculuk sırasında uyuyan araçlarını çalıştırdı. Bu, özellikle New Horizons misyonu için kritik bir adımdı.
Bu dünyaları ziyaret etmek zor olduğunda, milyonlarca hatta milyarlarca dolara mal olan ve dış güneş sistemi ulaşmak yıllar alır. Bilim insanları için elde edilebilecek her türlü bilgi faydalıdır. Gelecek ay Mars’ta neler bulacağını görmek için Europa Clipper’ı takip edin ve 2026’da Mars’ta Psyche’nin (bir metal asteroid misyonu) ne gördüğünü görün!